Özel sektörde uzmanlık isteyen bir işte çalışıyordum. Tam zamanlı devlet sisteminde atama usulü tam zamanlı görevli iken yaklaşık 2 yıl önce büyük bir proje de tam zamanlı görevlendirildim. Bunun için şirket mail çıktıları mevcut. Bu görevlendirme de razı olduğuma kanıt imza atmadım. Görevledirme yapılırken devlet sistemindeki iş düşüleceği denildi tabi bu olmadı ben 2 yıldan fazla iki tam zamanlı işi yoğun olarak yaptım. Bu durumu sözle ve mail ortamında işverene ilettim. Ancak düzelmedi. Bende artık dayanamadım. Bu nedenlerle haklı nedenlerle iş akdimi fesh ettiği mi ıslak imzalı mail ortamında işverene ilettim. Bu günden sonraki gün işime devam ettim. Araya hafta tatili girdi. Hafta başı zimmetimdekileri bırakarak gitmem söylendi. Ben de ihbar sürem ve günlük 2 saat iş arama iznimi kullanmam gerektiğini söyledim. Kullandırmadılar. Ben de işyerini terk ettim. Şirket mail adresinden işverene ihbar sürem kullandırılmadı kıdem tazminatıma ek ihbar tazminatımı istediğimi yazdım. Hemen noter aracılığı ile durumu anlatan ihtarname gönderdim. Kıdem ve ihbar tazminatımın belirli süre içerisinde ödenmesi şeklinde sonladırdım. Şimdi süre içerisinde ödenmezse adliye arabulucu başvurucam. Yine ödemeyi kabul etmezlerse avukat aracılığı ile dava açacağım. Burada ki sorum. Bana zimmetimdekileri teslim etmeden son kez konuştuklarında geriye dönük suçlamalarda bulunarak dava açacaklarını belirterek gözümü korkutmaya çalıştılar. Tabi buna 3. şahıs olmadığı için tanık yok. Ben haklı nedenlerle fesih ettikten sonra bana geriye dönük asılsız suçlamalarda bulunsalar yalancı şahit bulsalar sonuç alabilirler mi? Sonuçta fesih nedeni belli. Ellerinde benimle alakalı tutanak savunma mail ellerinde hiçbir şey yok.
