Tazminat (Zarar) Hukuku kategorisinde tarafından
Merhaba
Birinin hakkımdaki şikayetinden dolayı haksız ihtiyati tedbire uğradım ve sonrasında temiz çıkarak dosyaya takipsizlik verildi. Haklı  ve mağdur olarak karşı taraf hakkında tazminat davası açtım. Karşı taraf ilgisiz ve sürekli avukat değiştiriyor. 2. ön incele duruşması yapıldı. Haklı ve mağdur olmamdan yana zaten hiçbir şüphe yok. Resmi savcılık dosya ve kararı mevcut. Ben daha önce bi yanlış seçimle kaybımın maddi istem olduğunu belirtsem de, neyse ki hakim sağolsun tekrar belirtmemi istedi ve tamamen manevi olarak belirteceğim. Karşı tarafın avukatı da son anda söz isteyip; CMK 141 ve devamı kapsamında bu işlemlerden müvekkili değil hazinenin sorumlu olduğunu, anayasal hakkı gereği yaptığı bir şikayet olduğunu belirtti. Hatta hakim de bunu duyunca gülümsedi. Sonuçta bir şikayet sonrası karşı tarafın haklı veya suçsuz olması durumunda şikayetçi, şikayette bulunduğu kişi ve hatta zarara uğrayan oluşabilecek 3. kişilerin de zarar ve kaybını tazminle sorumludur. Buna göre bu işlemlerin hazinenin veya devletin yaptığı değil, bir şahsın şikayeti ve istemi üzerine yapıldığını da belirtmek isterim. Hakim de zaten o an daha önceki maddi kaybımı ispatlayamayacağımı bildiği için istemimi belirtmemi söyledi. Elbette istemim tamamen manevi olacak. Tahkikat duruşmasından sonra karar duruşması olacak diye biliyorum. Karşı tarafa 2 hafta kesin süre verildi. Ama sunacakları herhangi bir delil vs yok, şimdiye kadar da sunamadılar zaten. Anca nasıl yırtarız, nasıl oyalar uzatırız derdindeler. Bana ise gelecek duruşmaya kadar tazminat türü istemimi belirtmem söylenildi.
Nasıl bir yol izlemeliyim ?
Oluşan zarar ve kayıptan dolayı şikayetçi şahıs olan davalının sorumlu olduğuna dair nasıl bir cümleyle dile getirebilirim ?
Bunu manevi istemimle birlikte tek dilekçede kısa ve net olarak belirtmek isterim.
Teşekkürler.

4 Cevaplar

0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından
tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap
Merhaba sayın avukatım, öncelikle cevabınız için teşekkürler.
Ben şikayet sonucu haksız tedbire uğrayıp, haklı olarak davacı tarafım. Ben de zaten kayıp ve zarara sebep olduğu için şikayetçi tarafa dava açtım. Karşı tarafın yine değişen avukatı duruşmada böyle bir saçmalıkla tedbirin sorumlusu müvekkili değil hazine olduğunu, dolayısıyla davacı yani benim zarar ve kaybımdan hazinenin sorumlu olduğunu belirtti.  Bunu da cmk 141 vd .na dayandırdı. Ama devlet durduk yere eşya tedbiri yapmadı ki, davalının şikayet ve talebi üzerine arama-el koyma ve tedbir uygulandı. Bunu bu cümlelerle birlikte olayın hazine üzerine atılmaya çalışılmasına dikkat çekerek, tazminat talebimin de manevi olduğunu belirtebilir miyim ?
0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından
CMK 141 ve devamı maddelerinde yer alan dava maliye hasım gösterilerek açılır. Karşı taraf şikayetçi şahıs aleyhine manevi tazminat açabilirsiniz. Ancak CMK 141 temel alınarak şikayetçiye dava açamazsınız.
0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından
Devlet şikayetçiden bağımsız olarak uyguladığı tedbirlerin yerinde olmasına dikkat etmelidir. CMK 141 bunun için var. Karşı tarafın avukatı da bir yerde haklı olarak işi devletin üstüne yıkmak istemiş ancak bu sizin hukuk davanızı yürütmenize ve manevi tazminat almanıza engel değil. Öte yandan devletin sorumluluğu da ortadan kalkmaz. Manevi tazminat isteğinizi açıkça belirtin ve  üzerinize iftira atılması nedeniyle haksız tedbire uğradığınız açıklayın. CMK 141 ayrı bir hukuki kurumdur demelisiniz.
0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından
Gerçekten çok çok teşekkür ederim. Kendim ilgilendiğim için malum, sahip olduğum bilgi de bir yere kadar nihayetinde.
Yarın (20 Nisan) 2 haftalık kesin sürenin son günü çünkü, dilekçemi mahkeme kalemine vereceğim.
Dilekçemin ilk 2 paragrafı şu şekilde;

        Davacısı olduğum 2017/59 sayılı tazminat davası için, davalı taraftan 15.000 TL miktarındaki talebimin tamamen ‘’manevi’’ talep olduğunu sayın mahkemenize sunarım.
        Davayla ilgili mahkemenizde görülen son ön inceleme duruşmasında, davalı tarafın avukatı; tarafıma uygulanan haksız arama-el koyma ve tedbir uygulamalarının sorumlusu olarak hazinenin sorumlu olduğunu belirtmiştir. Bunu da CMK 141 vd.na dayandırmış, olay saptırılmaya, çarpıtılmaya çalışılmıştır. Kaldı ki aleyhime uygulanan tüm haksız işlemler, davalı Neşe Karataş’ın hakkımdaki ağır ve yüz kızartıcı suçlaması/şikayeti ve talebi üzerine Kuşadası savcılığı tarafından 2015/8884 sayılı soruşturma dosyası kapsamında gerçekleştirilen işlemlerdir. Dolayısıyla aleyhime yapılan tüm işlemlerden, zarar, kayıp ve mağduriyetimden şikayetçi (davalı) taraf sorumlu ve yükümlüdür.
...