Tazminat Hukuku kategorisinde tarafından
Merhabalar
Birinin şikayeti üzerine evimde arama el koyma ve tedbir yaşadım. 6,5 ay sonunda gelen raporla temiz çıkıp beraat ettim. Geçen sene haksız ihtiyati tedbirden dolayı şikayetçiye manevi tazminat açtım. 1 yıl sonunda asliye hukuk mahkemesi; davanın muhatabı davalı değil hazinedir diyerek davanın reddine karar vererek istinaf yolu açtı. Şimdi 2 haftalık itiraz sürem var.

Ne yapmam gerek ?
İstinaf için nasıl bir yol izlemeliyim ?
Bir de istinafta da tekrar sil baştan bir mahkeme süreci mi geçecek yoksa yerel mahkeme dosya ve kararı incelenip, gözden mi geçirilecek ?

Zira hakim bile karar verirken, mağdur ve haklı olduğumu dile getirdi.

Durumum bu şekilde açık, net ve resmen ortadadır. Karşı tarafın avukatı sorumluluğu hazine üzerine atıp işin içinden sıyrıldı açıkçası.
Tamam tedbiri koyan birim/kurum hazine ancak sonuçta durduk yere, kendiliğinden koymadılar. Şikayet üzerine, şikayet talebiyle konuldu. Haliyle tedbir koyan değil, koyduran, konulmasını talep eden taraf bu talebiyle birlikte karşı tarafın ve varsa 3. iyi niyetli şahısların da oluşabilecek maddi manevi zararlarını karşılamakla sorumlu, hükümlü ve bunu baştan kabul etmiş sayılır.
Malum benim davam gibi, özellikle hukuk davalarında istinafa itiraz ettiğim konuyu belirtmem lehime olacaktır. İstemin belirtilmemesi durumunda, istinaf sadece kamu aleyhine bir durumun olup, olmadığına bakıp geçiyor.
İstinafa bu yazıyı da dilekçemde yer versem uygun olur sanırım.

Kavram
Bilindiği gibi ihtiyati tedbir; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (Humk) 101. Maddesinde ve bu Kanunun yerine 1 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe girecek olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (Hmk) 389. maddesinde öngörülen, taraflardan birinin talebi üzerine dava açılmadan önce veya sonra, taraflar arasında ihtilaflı olan bir mal veya hakkın davanın esası hakkında karar verilinceye kadar korunmasını sağlamak amacıyla mahkeme tarafından kararlaştırılabilen, geçici hukuki korumalardandır.
İhtiyati tedbir isteyen tarafın, sonuçta haksız çıkması nedeniyle karşı tarafın veya üçüncü kişilerin uğrayabilecekleri zararı karşılamak için bir teminat göstermesi zorunludur. Yapılan yargılama neticesinde ihtiyati tedbirin haksız olarak koydurulduğu anlaşıldığı takdirde, karşı taraf veya üçüncü kişi, bu haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğradıkları zararın ödenmesini, açacakları ayrı bir tazminat davası ile ihtiyati tedbir koyduran taraftan talep edebileceklerdir.

Dava Şartları ve Yargılama
Haksız ihtiyati tedbirden dolayı tazminat davası, her ne kadar Humk’ta açık bir ifade ile belirtilmemişse de, 110. Maddeye dayanılarak açılmaktadır. Ancak Hmk’da bu durum düzeltilerek, 399. Madde ile haksız ihtiyati tedbirden dolayı tazminat talebine açıkça yer verilmiştir.
Kanunun ifadesi şu şekildedir:
“(1) Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür.
(2) Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır.
(3) Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren, bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar.”
Haksız ihtiyati tedbirden dolayı tazminat davası açılabilmesi için; ilk olarak ihtiyati tedbir kararının icra edilmiş olması gerekir.

İkinci şart, ihtiyati tedbirin haksız olduğunun ortaya çıkmasıdır. Yapılan yargılama sonucunda; ihtiyati tedbir koyduran taraf, esas hakkındaki davasını kaybetmiş ise, ihtiyati tedbirin haksız olduğu sonucu ortaya çıkar. Dolayısıyla ihtiyati tedbirin haksız olup olmadığının kesin olarak anlaşılabilmesi için, yargılama sonucu verilen hükmün kesinleşmesi beklenmelidir. Bunun haricinde, ihtiyati tedbir talep eden ve verilen ihtiyati tedbir kararını icra ettiren kişi, Humk’nın 109. Maddesinde öngörülen ihtiyati tedbir kararının verildiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde (Hmk uyarınca 2 hafta içerisinde) esas hakkındaki davasını açmak zorundadır. Dolayısıyla esas hakkında dava açılmadığı takdirde, ihtiyati tedbir kendiliğinden kalkacak ve ihtiyati tedbirin haksız olarak konulduğu kabul edilecek ve tazminat davası açılabilecektir. Hmk’nın yürürlüğe girişi ile birlikte ise, haksız olma tanımı Kanunda yer bulmuştur. Buna göre, ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu anda haksız olduğu anlaşılır ise veya itiraz üzerine kaldırılır ise ihtiyati tedbir kararının haksızlığı ortaya çıkacaktır.

Teşekkürler.

2 Cevaplar

1 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından
Beraat ettiğinizden bahsetmişsiniz bu durumda siz cmk hükümleri doğrultusunda haksız tedbir nedeniyle tazminat davası açmalıydınız. Konu hukuk davası değil hata yapıyorsunuz. Hazine derken kasdedilen cmk hükümleri doğrultusunda dava açılmasıdır burada hazine muhatap olur. Sizin hakkınızda asılsız ihbarda bulunana karşı önce iftira suçundan dolayı suç duyurusunda bulunup sonra manevi tazminat açmalısınız. Gösterdiğiniz maddelerin uygulama alanı farklı. Tabii elinizdeki mahkeme kararını görmek ve sonra birşey söylemek daha doğru olur ama anlattıklarınızdan bu anlam çıkıyor.
0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından
Merhabalar
Öncelikle cevabınız için teşekkürler.

Bana şikayet üzerine eşyalarım inceleme amaçlı tedbir edildi ve 6,5 ay sonunda olaydan beraat ettim. Haliyle haksız tedbir oluştu. Ben de zaten şikayetçi tarafa, tedbire sebebiyet verdiği için haklı ve mağdur olarak tazminat davası açtım. Hakim davayı sallaya sallaya 1 yıl sürdürdü ve muhatap hazinedir hazineye dava açıp paranı al diyerek davayı sonlandırdı. Her ne kadar el koyup tutan kurum hazine olsa da, bu tedbir bir şikayet ve talep üzerine oluşmuştur. Dolayısıyla ben de sorumlu olarak şikayetçiye dava açmıştım. İstinafa vereceğim. Bu konuda sorumluluğun şikayetçi üzerinde olduğuna dair bir kanun maddesi belirtmek ve buna dikkat çekmek istiyorum. Yada varsa bir emsal karar da uygun olacaktır. Ben tam emsal bulamadım. Ama hangi avukatla görüştüysem bana karşı tarafa tedbir uygulattığı için dava açıp kolayca tazminat alabileceğimi söylemişti. Ki nette araştırmalarıma göre de şikayet üzerine yapılan arama-el koyma ve tedbirlerin haksızlığı sonucunda, bunlara maruz kalan kişi ve hatta 3. iyi niyetli şahısların da zarar ve kayıplarını karşılamayı taahhüt ederek yükümlü, sorumlu olduğu belirtiliyor. Pazartesi istinafa vermek istiyorum, istinafa başvuru zamanım bitiyor çünkü.

İlgili sorular

1 cevap
21, Haziran, 2019 Tazminat Hukuku kategorisinde bigdog tarafından soruldu
0 cevap
1, Haziran, 2019 İdari Hukuk kategorisinde Lorannn tarafından soruldu
0 cevap
6, Haziran, 2018 İdari Hukuk kategorisinde Polat46 tarafından soruldu
...