Taahhüdü ihlali düzenleyen İİK 340 madde anayasamızız md.38 aykırıdır. İrdelemek gerekir ise:
-Anayasamızın 38. maddesinin ceza sorumluluğunun şahsi olduğunu emreden 6. fıkrasına, 4709 sayılı Kanunla, "Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğünü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz" hükmü ilave edilmiştir."
Bu hüküm, dayanağını, "İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye (AİHS) İlişkin, Bu Sözleşmede ve Bu Sözleşmeye Ek Birinci Protokolde Yer Alanlardan Başka, Bazı Hak ve Özgürlükleri Tanıyan 4 Numaralı Protokol"de bulmaktadır. Söz konusu 4 No'lu Protokol Türkiye tarafından onaylanarak iç hukuk normu haline getirilmiştir.
4 No'lu Protokolün, Anayasa md. 38/6'da yapılan değişikliğe kaynak teşkil etmiş olan ve AİHS md. 5’de düzenlenen hareket hürriyetini geliştirmeyi amaçlayan 1. maddesi aynen şöyledir: "Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememiş olmasından dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.
İİK md. 340’ Ödeme şartını ihlal suçunda, ödeme şartı, alacaklı ve borçlu arasında karşılıklı rıza ile yapılan sözleşmeye dayanmaktadır. Anayasamızın 90. maddesinin son fıkrasında ''Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir, çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır" denilmektedir. Anayasamız 90. maddesinde miiletlerarası antlaşmalar kanun hükmünde sayılmış ve "Hak ve Özgürlüklere İlişkin Milletler Arası Antlaşmalar" normlar hıyerarşisinde kanunların ustune çıkarak, Anayasanın 90. maddesindeki değişiklikle Anayasa hükmü ile aynı düzeye gelmiştir. Ek olarak Emsal karar ilamı eklemek hasıl olmuştur.Başvuru Numarası : 2012/695
Karar Tarihi : 12/2/2013