Benim hakkımda 1997 yılında zimmet suçlaması ile dava açıldı. 1999 yılında eski tck.nın 240 ncı mad.ne göre görevi kötüye kullanmadan ceza verildi. Davacı kurum ve benim tarafımdan karar temyiz edildi. Temyiz sonucunda eski tck.nın 202 nci maddesi gereğince zimmet suçundan ceza verilmesi gerektiği nedeni ile karar bozulmuştur. Yerel mahkeme 2000 yılında bozma kararına uymuştur. Yeni tck ya uyarlama yapılmış. Karar kesinleşip infazı tamamlanmıştır. Ancak zimmet suçundan ceza tertip edilmesinin yanlış olduğu kanısındayım. Bilirkişi (Danıştaydan emekli 3 kişilik heyet) raporuda zimmet olamayacağı yönünde olup; görevi kötüye kullanma olarak kabul etmiştir. Kurumdan alınan yazılarda bana veznedarlık görevinin şifahi olarak verildiği yöndedir. Benim asıl görevim muhasebe servisinde 2.derece imza yetkili memur dur. Bütün kanun yollarını denedim. Anayasa mahkemesi, insan hakları mahkemesi ve son olarakta 308 nci madde gereği ile karar düzeltme talebinde bulundum. Ancak bir sonuç alamadım. Verilen karar yanlıştır. Bu açık ve seçik nettir. Çünkü bu davayı çok iyi bilen hakimden görüş aldım. Bu davada bulunmuş ve şu an emekli olmuştur. Bundan dolayı bu davayı bu şekilde takip ediyorum. Şu an yapacak birşeyin kalmadığını düşünüyorum ama bu kararı da hazmedemiyorum. Çünkü haksız ve yanlış bir karardır. Uzman görüşü ile bir değerlendirme yapıp yol gösterirseniz çok mutlu olurum. Saygılarımla
