Ceza Hukuku kategorisinde tarafından
savcı yalan beyandan bana soruşturma başlattı.
internette hakaret suçundan Erzurum cumhuriyet başsavcılığına sikayette bulunmuştum.
 olay yeri Erzurum belirtmiştim.
 fakat hts yer kayıtlarından olay anında benim başka bir yerde olduğum çıkmış. nasıl oldu ben de bilmiyorum.
 bu yalan beyan mıdır?
 bana savunma gelmedi ama hts kayıtlarından farklı yerden geldiyi anlaşılırsa whatsapp webden oturum açıyorum telefonum farklı yerde olsa da webden oturum açabiliyorum diye.
 bugun savcının hakkımda soruşturma başlattığını gördüm de. onun için size sorayım dedim.
frmtr de sordum. bir üye beraat alırsın dedi temsili Yargıtay kararını yolladı. bu karara göre beraat alır mıyım?

4 Cevaplar

0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından
T.C YARGITAY
 21.Ceza Dairesi
 Esas: 2015 / 8385
 Karar: 2016 / 5209
 Karar Tarihi: 14.06.2016
 ÖZET: Sanığın kendisinin ….. isimli kişi olduğunda ısrar edip bu isim ile kolluk görevlilerine ifade verdiği, sonrasında Nüfus Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar ve kolluk araştırması sonucu sanığın ibraz ettiği belgenin sahte, gerçek isminin ise … olduğunun tespit edildiği olayda, Emniyet Müdürlüğünce mutad araştırma görevi gereğince yapılan basit bir araştırma ve inceleme sonucu gerçek durumun ortaya çıktığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminde “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunun unsurlarının bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
 (5237 S. K. m. 53, 206) (ANY. MAH. 08.10.2015 T. 2014/140 E. 2015/85 K.)
 Dava ve Karar:
 I- Sanığın, “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
 Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
 Ancak:
 T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görüldüğünden, hüküm fıkralarından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların çıkartılması ile yerlerine “TCK’nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
 II- “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
 1- 5237 sayılı TCK’nun 206. maddesindeki “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunun oluşabilmesi için, sanığın açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece sanığın beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır.
 Buna göre, sanığın çalışacağı gazinoya giriş yapmak için üzerinde kendi fotoğrafı bulunan ancak …..’nün kimlik bilgilerini ihtiva eden suça konu nüfus cüzdanı ile Emniyet Müdürlüğüne başvuruda bulunması üzerine adrese dayalı nüfus kayıt sistemi ve GBT üzerinden yapılan sorgulamada adı geçen şahsın 01.12.2012 tarihinde vefat ettiğinin anlaşıldığı, buna rağmen sanığın kendisinin ….. isimli kişi olduğunda ısrar edip bu isim ile kolluk görevlilerine ifade verdiği, sonrasında Nüfus Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar ve kolluk araştırması sonucu sanığın ibraz ettiği belgenin sahte, gerçek isminin ise … olduğunun tespit edildiği olayda, Emniyet Müdürlüğünce mutad araştırma görevi gereğince yapılan basit bir araştırma ve inceleme sonucu gerçek durumun ortaya çıktığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminde “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunun unsurlarının bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
 2- Kabule göre de; T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk bulunması,
Sonuç: Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.06.2016 gününde oybirliği ile, karar verildi.
0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından
Siz şikayetçi konumundasınız, ortada bir suç varsa o zaman şikayette bulunma hakkınızda olur. Şuçun işlendiği yeri yanlış bildirmek yalan beyan olmaz ama suç uydurmak ayrı bir konudur.

Yargıtay kararı yalan beyanda bulunmakla ilgili ancak anlatılan olay resmi belgede sahtecilik suçuna da girer. Bu nedenle bu karara çok güvenmeyin derim.
0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından
bu karara güvenebilir miyim?

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığın oğlu olan ...'in ... Lisesinde öğrenci olduğu, 16.08.2008 gün ve 1193 ve 14.07.2008 gün ve 1210 nolu tasdiknameler ile bu okuldan ayrıldığı, dolayısıyla bu lisenin 9. sınıfında sınıf tekrarı yapması nedeniyle okulla ilişiğinin kesildiği, örgün eğitim kurumlarına devam hakkını kullanmış olduğu, yeniden örgün eğitime devam hakkı bulunmadığı halde, velisi olan sanık tarafından ... Endüstri Meslek Lisesine yeniden ve ilk defa örgün eğitime başlıyormuş gibi bu okula kayıt işleminin yaptırıldığı, dolayısıyla sanığın resmi bir işlem olan kayıt işlemi yapılırken oğlunun eğitim durumu hakkında görevlilere yalan beyanda bulunduğu, bu durumun daha sonradan ... Endüstri Meslek Lisesi tarafından öğrencinin ilk öğrenim gördüğü ... İlköğretim Okulundan dosyasının istenmesi ile ortaya çıktığının anlaşıldığının belirtilmesi karşısında, ilgili Milli Eğitim Müdürlüğünden kayıt için liseye başvuran öğrencilerin mezun oldukları ilköğretim okulundan öğrencinin dosyasının mutaden istenip istenmediği, bunun kayıt için zorunlu olup olmadığı, mutad araştırma yapıldığının tespiti halinde, araştırma sonunda belgenin sahteliğinin ortaya çıkacak olması nedeniyle hukuki sonuç doğurmayacağından yalan beyanda bulunmak suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı, dikkate alınarak toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 18.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.
0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından
lütfen son Yargıtay kararına güvenebilir miyim lütfen cevap verin.

İlgili sorular

4 cevap
29, Temmuz, 2017 Ceza Hukuku kategorisinde Emre Dik 1 tarafından soruldu
1 cevap
27, Haziran, 2017 Ceza Hukuku kategorisinde Blackwolf tarafından soruldu
2 cevap
22, Ağustos, 2015 Kamu Hukuku kategorisinde veli yıldırım tarafından soruldu
0 cevap
12, Mart, 2015 Suç Hukuku kategorisinde mhmt.nyc tarafından soruldu
0 cevap
26, Nisan, 2013 Ceza Hukuku kategorisinde cihanerel tarafından soruldu
...