2 gün önceden çağrı ile zamansız olarak yapılan kat malikleri olağan genel kurul toplantısının ve alınan kararların iptali için açtığım dava da bilir kişi " iddiamda haklı olduğumu yapılan toplantının Ocak ayında olmadığını ve daha önceden bu tarihte yapılacağına dair bir karar dahi olmadığını ve çağrının en az 15 gün önceden yapılması gerektiğini, bu nedenle de toplantının iptalini tavsiye etmiştir. Benim için de doğrudan yöneticiye değil anılan toplantıya katılan tüm maliklere dava açmam gerektiğini ve bu ufak hatanın usul gereği düzeltilmesini belirtmiştir. Bende bir dilekçe ile husumeti yeniden toplantıya katılanlara yönelttim ve duruşmada hakim bu kişilerin ad soyad adres ve TC numaralarını bildirmem için bana süre verdi, kısacası duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Toplantıya katılanların isim listesini ve vekaletnameleri mahkemedeki dava dosyasından fotokopi alarak temin ettim. Mahkemece istenen detaylı listeyi hazırlarken toplantıya ait verilen vekaletlerde şüphelerim oluştu. Bir vekaletname aynen şu şekilde; A kişi B kişisine toplantıda temsil için vekalet vermiş, bir başka vekaletnamede ise A dan vekalet alan B kişisi kendini temsil için C kişisine vekalet vermiş. Toplantıya katılan kişiler arasında B kişisinin ismi dahi yok ancak B kişisi A kişisinin yerine katıldığına dair imza atmış, B kişisinin bu imzası ile C kişisine vekalet de kullandığı imza da çok farklı, Ayrıca bir başka kişi örneğin D kişisi kendi yerine ve E kişisinin yerine imza atmış vekaleten ama E kişisinin D kişisine vekaleti yok. Bunlar sonra listeyi hazırlarken ben tespit ettim ki benim de istemim toplantıya çağrı pusulasının 15 gün önceden gönderilmemesi nedeniyle toplantının iptal ettirilmesiydi, şimdi vekaletnamelerde ki bu durum bir sahtekarlık yada usulsüzlük olarak mı nitelendirilir bilmiyorum ve bu durumu mahkemeye iletmek istiyorum, kendim toplantıya katılamadığım için kimlerin katıldığını kimlerin vekalet verdiğini de bilmiyordum ve bu durumu yeni tespit ettim,Bu konuda yardımcı olursanız sevinirim.
